17 Haziran 2015

[bisikletle]Türkiye: Tekirdağ – Çanakkale – İzmir / “Rüzgara Karşı” (Bozcaada-Arıklı)

27 Mayıs 2015, Çarşamba / Bozcaada – Arıklı (5. gün)

Sabah 5 buçuk, uyanıyorum zilden önce. 6.45 çıkalım demiştik evden. Yavaş yavaş toplanırken Firu da uyanıyor. Evi kapatmak vs... zamanında çıkıyoruz. Geldiğimiz yoldan daha kısa bir yoldan iskeleye varıyoruz. Gemiye binmeden önce Çiçek Fırın’dan alınan poğaçalar (1,5 TL/ad).

Gemideki yerimizi almış, bisikletleri bağlamış seyir halindeyiz. Geyikli’ye yanaşırken ilk damlalar düşmekte. İnmeden tedbirimizi alıyoruz, zaten hazırlıklıyız. Her şeyi üste koymuştuk.

Yağmur altında Geyikli’ye vardık. (8.40). Şimdi biraz hafifledi, galiba dindi bile. Kahvaltılık kahve ararken bisikletleri de rahatlıkla park edeceğimiz bir mekan tercih nedeni oluyor. Şuradaki kuş evleri de ne ilginç!

Çaycı İsmail bey, belki de sahibi ile sohbet. Tatlı dilli. Bize kekikli zeytinyağı ikram ediyor. Ekmeğimizi banıp yiyoruz. Çok lezzetli. Eyvahh Eyvahh filmi haliyle konumuz oluyor. Köpeksiz olmazdı, Firu’ya hemen birisi yanaşıyor. Nasıl da biliyor?!!  Çaycı önce rahatsız olduğumuzu düşünerek uzaklaştırmak istiyor ama bizim için problem yok. Dayı, köpeğin adı, bizi bırakmıyor.

Peyniri ile ünü bölge sınırlarını aşan Ezine'nin kıyı kasabalarından biri olan Geyikli, özellikle Çanakkale ve Balıkesir halkının yazlık için de tercih ettiği beldelerimizden. Uzunca sahilinin yazın dolup taştığı söylenmekte.
Kaynak firaret

Yağdı yağacak durumları içinde Geyikli’yi geride bırakırken Dayı bizden ayrılmıyor. Yanımızdan, önümüzden, hatta bize fazla yaklaşanları havlayarak uzaklaştırarak koşuyor. Köpek ne de sadık bir hayvan. Veya kendisini seveni nasıl da ayırt ediyor. Kısacık bir tanışma ve o bizi benimsedi. Refakat etmek istedi/-yor.

Geride kalıyorum, Dayı kayboldu gözden. Seviniyorum duruma. İstemiyorum uzaklaşmasını. Derken solda kamyonete yüklemeye çalışılan bir motosiklet. Dayı da yanlarında. Beni görür görmez koşturarak peşimden geliyor. Rampa olmasa kaçacağım ama nafile.

Gökçebayır’ın altından geçiyoruz. Ezine’ye sapmayıp otoyola direk bağlanacağız. Yağmurluklar üzerimizde, neme lazım. 

Keyifli bir yol. Hele inişler harika. Araba fazla olmasa da var. Otoyola çıkana kadar, sonrasında artıyor ama. Ezine Meslek Y.O sağımızda, Akçin Çayı da.

Yol güzel bir ormanlık bölgeden geçiyor. Bana Köyceğiz’e gidişimizi hatırlattı. Bu mantar yediğimiz yol. Duble yolun kenarındaki şerit de oldukça geniş. Ama keyfimiz sona eriyor. Yol inşaatı, tek şeride indi. Bizim tarafta sürerken iyi de, karşı yöne verdiklerinde şerit çok inceliyor. Geniş olan karşı  yönde kalıyor. Bu durumda yapılmakta olan sağdaki boş yola geçelim. Oh ne ala, kimse yok üzerinde. Bir yere kadar sonra asfaltlanmış kısın bitiyor. Sertleştirilmiş bir toprak, zor sürmek.

Acıktık, istirahat da lazım birazcık. Hiç de kahve yok. Solda bir yer görüyorum, ama yanına gittiğimde kapalı-terk edilmiş. (12.40). Şu sağdakiler de hep kasap, yani etçilere göre.

Ayvacık içeride kalmış. Bu inşaat işi burayı bozmuş. Pek çok yerin önü zor girilir vaziyette. Pas geçiyoruz Ayvacık’ı. Tabi bu bölgenin en önemli tarihi yeri Assos, günümüzde Behramkale. MÖ 900’lerde kurulan bu kentin en göz alıcı yeri en tepesine yapılmış olan, Dorik yapılı, Athena Tapınağı’dır. Aktif olduğu zamanlarda Assos, bulunduğu bölgedeki tek büyük limana sahip olduğu için geçen gemiler sayesinde zengin olmuştur. Assos, Pavlus tarafından ziyaret edilmiştir ve kent bu nedenle Hıristiyanlarca kutsal olarak kabul edilir. Assos’u başka sefere bırakıyoruz. Babakale tarafına yapacağımız tura.

Soldaki benzincide yer görünüyor, dalalım. Üstümüzü başımızı çıkartıyoruz. Terletiyor bu naylonlar. Oturan soruyor “nerede yağmur var?”. Demek burada yağmamış.

Burası aynı zamanda lokanta. Hafif bir şeyler yesek mi Firu? Güzel bir çoban salata geliyor, bol soğanlı. Hem de tatlı bu soğanlar, Firuzan çok beğeniyor. Sirkesine de ekmeği banıyoruz. Biraz da yanımızdaki peynirlerden takviye. Arkasından 2 çay. Ayran da içmiştik öncesinde. 10 lira bırakıyoruz.

Adnan ile telefonlaşarak hem tam adresi-sapağı hem de yolda olduğumuzu bildiriyorum. Arıklı köyüne gideceğiz. Herhalde rahat bir 10 km vardır sapağa kadar, sonra da 3 km.

Burası tam bir inşaat alanı. Yol da dar, TIR da bol. Babayı yedik. Dikiz aynasından bakıyorum, dev araç geliyor. Önümde de kaçacak yer yok. Ya basacaksın pedala dar kısmı geçecek ya da durup bekleyeceksin.

Koca koca makineler yollardaki kayaları söküyorlar. Duble yol inşaatı. Karşı yönden de gelen kaptırmış. Sıkılmış arkasında beklemekten, fırsatını buldu mu bizi mizi görmüyor. İstersen çekilme!

Yağmur gene başladı. Tam da sırasıydı. Demişlerdi ki; Total’i geçince solda büyük antenler var, oradan sağa sapacaksın. Evet, işte antenler, neyse levhası da var: Arıklı Köyü. Off off off, biraz dinlenelim. Kaidem yandı pişti oturmaktan. (15.15).

Bu yol harika, kimsecikler yok. Orman içinden, yoğun bir çam kokusuyla sürüyoruz. Islanmış toprağın kokusu da beraberinde geliyor. Ama rampa çık-in-çık durumları. Bu güzelim doğanın içine gelmiş adam çöpünü boşaltmış. Böylesine hainlik olur mu hiç? Bunları kimse toplamaz ve senelerce kalır. Hatta gören üstüne döker ve olur bir çöplük. Şimdi burada faşist olmayacaksın da nerede olacaksın? Sallandır 2 tanesi şu ağaçta, bak bir daha dökerler mi?!... derler ya.











Arıklı, Çanakkale ilinin Ayvacık ilçesine bağlı, şirin, oksijen cenneti, misafirperver, buram buram tarih kokan bir köydür. Kral Herakles’inde yaşadığı köyümüzde ”Zindan Tepesi” mevkiinde Gargaron Krallığına ait kalıntılar halen bulunmaktadır. Köyümüz aynı zamanda eski bir Rum köyüdür. Camimiz minaresinin yapımı da o dönemde köyde yaşamakta olan bir Rum ustasına aittir. Köyün gelenek, görenekleri arasında özellikle düğünlerinin yemekleri, yöresel oyunlar bulunur. Köyün geçim kaynağı olan zeytin hasadının başlamasıyla yapılan şenlikler, sona ermesiyle yapılan etkinlikler hala bu köyümüzde yapılmaktadır.

Karşıdan gelen bir araba, aaaaa... içindeki Uğur. Bizi merak etmiş karşılamaya gelmiş. Vay ne güzel sürpriz. Onu takiben köye iniyoruz. Güzel bir köy. Belli şehirliler burayı keşfetmişler, evlerden anlaşılıyor. Bizimkilerin yeri köyü geçince ama.

Adnan da kapıda. Uzun çok uzun zamandır görüşmemiştik arkadaşlarımızla, hemen bir kucaklaşma ve rahatlama çayı ile Adnan’ın terasında sohbetteyiz. 10 dönümmüş burası. 4 ev yapmışlar, herkes kendi ihtiyacına göre. İlki Adnan’ın evi, son Uğur’un ki. Hanımlar şu sırada İstanbul’dalarmış ama. Torun morun durumları.

Bize gösterilen misafirhane tamamı ağaç ve taştan. Küçük ama şirin bir ev. Asma katı yatak odası. Girişte oturma+mutfak+banyo, şipşirin. Taş işçiliği hariç hepsini Kenan yapmış. Elinden çok iş geldiğini biliyordum ama bu kadarı değil.

Duşu Uğur’da alıyoruz. Elektrik işini tamamen solar panellerle çözmüşler. Isınma odunla. Su sıcacık. Ne de iyi gelir değil mi?

Uzatmayayım, uzundur görüşmeyince konuşulacak-anlatılacak öyle çok hikaye var ki, bitmez. Yemeği Uğur’da mı yesek? Adnan, Küçükkuyuya inelim, sizin de seveceğiniz bir lokanta var der (Kardelen Lokantası). Ne dersin Firu?












Yedik, içtik, dönüşte köpekleri besledik. Anne korumada. Hırlıyor. Dur kızım, mama getirdik. Bizim gibi bir çift daha yanaşıyor. Onlar da dolu gelmişler. Sevindirici. Demek sahip çıkılmış.

Yatmadan önce PC’de yapılması gereken ödevlerimi yerine getiriyorum. Yatağımız çok rahat, tulumları serdik ohhh... Firu rüya bile görmeye başlamıştır.















Bozcaada – Arıklı
Bozcaada-Geyikli-Gökçebayır-Ayvacık-Arıklı

Garmin yol bilgileri Bozcaada–Arıklı

Tur tarihi: 27 Mayıs 2015
Kat edilen mesafe: 59,55 km.
Ortalama hız: 8,6 km/sa.
Bisiklete biniş süresi 6 sa. 54 dk., dışarıda geçen süre 9 sa. 14 dk. 
En yüksek sıcaklık 25 ˚C, en düşük 16 ˚C, ortalama 21,2 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış)  793 m, kaybı (iniş) 657 m.

Tur bilgisi: Adadan vapur saatleri mevsimine ve gününe göre değişiyor. Bu sezon 7.30-12.00-16.00-18.00 şeklindeydi, hafta sonu artıyor.

Geyikli-İzmir bölünmüş yoluna kadar hafif inişli çıkışlı yol. Sonrası Ayvacık’a kadar sadece benzincilerde yiyecek-içecek bulmak mümkün. Ayvacık’a yakın et lokantaları gelmekte.  Aycacık’ın dışından geçtiğinden yemek için içeriye girmek gerek. Ayvacık 1,5 km geçildikten sonra solda benzincide lokanta var.

Yol bölünmüş yol ancak inşaat sürmekte, yer yer tek şeritten verilmekte. Ayvacık sonrası inşaat fazlasıyla var. Total benzinciye kadar mola yeri yok.

Total sonrası Arıklı sapağı yolu sakin, inişleri çıkışları olan orman yolu. Orta noktasından sonra köye doğru sürekli iniş.

Arıklı dışında sahile inilip Küçükkuyu yönüne dönüldüğünde sahilde lokanta-kamping mevcut.


Evi kapatmak vs... zamanında çıkıyoruz. Bozcaada







































Dayı. Geyikli




































İsmail bey ile. Geyikli





















Acıktık, solda bir yer görüyorum ama kapalı. Sapanca









































Uğur bizi bekliyor. Arıklı



6. gün (devamı) Arıklı-Ayvalık - 4. gün (öncesi) Gelibolu-Çanakkale