17 Haziran 2016

[bisikletle]Türkiye: Güney (Çifteler-Emirdağ)

20 Mayıs 2016, Cuma / Çifteler – Emirdağ, 42 km. (11. gün)

Bugünkü yolum kısa, 40 km kadar. Biraz oyalandım yatakta. Akşam çok soğudu Çifteler. Eşofman altı ve polar yelekle yattım. Çoraplar da ayakta :))

ÖE’nin kafeteryasında yanımdakilerle karnımı doyuruyorum. Çaylar 50 krş, kahve 2 lira. Burada pazar var bugün. Çok severim dolaşmayı. Gitmeden bir bakayım.

Şu sıralar her yerde fide satılmakta. Bu pazarda da var. Onun dışında sebze meyve bolca. Balık satan tezgah da var. Tatlı su balığı herhalde bunlar. Keçi üzerine dönen bir pazarlık. Pazar girişinde Hacı Osman Amcayı tekrar görüyorum, bisikletiyle tabii ki. 10.20 gibi ayrılıyorum Çifteler’den. Hava açık, güneşli ama serin de bir rüzgar var. Çıkış yolu Afyon-Konya tabelalarını takiben. 2 km sonra sözü edilen Sakaryabaşı tesisleri geliyor. Burada da kalınacak 2 yıldızlı bir tesis varmış. Yemek vs de var. Yolun kenarında bolca TIR, onların yeri olmalı.

Yol rahat pedallanıyor. Herhalde hafif de olsa bir iniş söz konusu. Sonra keyifli bir tırmanış ve Kırkpınar geride kalıyor. Güvenlik şeridi sayesinde araçlarla hiç temasım yok. Zaten bakıyorum da aynadan geçerken mesafeli geçmeye çalışıyorlar. Trafiği var yolun ama abartılı değil. Çevre çok güzel bir düzlük. Rüzgar serin esiyor. Yönüm güneydoğu-güney arası değişiyor. Sağımdaki 2 leylek benden korkup uzaklaşıyor. 4 tane daha görüyorum. Bunlar sabah kahvaltısı peşindeler.

KGM’nin bir işletmesi. Taş mı kırıyorlar yoksa nedir bilemedim. Uzaktan beyaz tozlar yükselmekte. Karşı şeritten giden bir at arabası. Selamlaşıyoruz. Arada karşıdan geçen araçlardan korna ile selam yollayan çıkıyor. Bu aslında insanın hoşuna gidiyor. Hemen el sallıyorum. 968 metrelerde dümdüz seyrediyor yolum. Biraz akışına bırakıyorum velespiti. Ağır ağır etrafı dinleyerek-seyrederek. 7 km kadar hafif hafif tırmandım, sonra 9 km dümdüz gitti. [e], 28. km’de ilk çentiği tükettim.

29’uncu kilometredeyim, bu yolda hiç benzinci yok. Tek bir tane karşı şeritte vardı. Yani molalık yer yok. Hani çay içeyim soda alayım mümkün değil. Afyon yol ayırımını geçtim. Artık Konya istikametindeyim. Yönüm de güney oluyor.

Ve Emirdağ levhası göründü. Önünde çekilen bir hatıra fotosu ve devam. Buraya kadar yol rahat geçti. Çıkıldı-inildi-düz gidildi ve gelindi. Kısa olması ayrı bir keyif. Fazla uzamadan, mola vermeden 2 saatte geldim. Kaide biraz acısa da, bitti.

Bu ses de ne, bip bip diye duyulan. Aaa ne bu? Sincap olabilir mi, yoksa tarla faresi mi? Ama 2 ayağı üzerine kalkıp etrafı kesiyor. Sonra inip koşarak başka bir köşede gene kalkıyor. Resmini çekmek istiyorum ama hızla gözden kayboldu. Bu tarlafaresi olmalı, pek sincabın yaşayacağı yer değil. Ağaç yok.

ÖE için sapmadan şehir merkezine doğru pedallamanız lazım. Sol kolda hemen levhası görünüyor. Park ederken kapıdakilerle yolculuk üzerine laflamaca ve resepsiyonda kayıt, 35 TL. Beni de öğretmenden saydılar. Polatlı’daki ukala saymamıştı ve o nedenle 5 lira fazla ödemiştim. Odalar temizleniyormuş. Tamam, 303 temiz, oraya transfer ediliyorum. Adaçayı eşliğinde biraz dinlenmek için girişin yanındaki masaya yerleştim. Çok genç var burada, kızlı erkekli dolaşıyorlar. Öğrenciler. Ama hepsi veya çoğu açık başlı. Eskişehir herhalde etkiliyor bölgeyi. Bir de burada ön lisans, yani 2 yıllık okul varmış.












Odada eşyaları dağıtmaca. Bazılarını balkona asmaca. Sıcak su akşam oluyormuş. Banyo işini erteliyorum. Hafif yorgunluk belirtileri. Yatağa uzanıp gelen postalara bakarken gözlerim kapanıyor. Yarı uyanık bir dinlenme. Dışarıdan uçak sesleri duyuluyor. Hava üssü var değil mi Eskişehir’de.

Bir şehir turu. Burada Migros var. Sanki bir akrabamı görmüş gibi seviniyorum. Hep Bim ve 101 vardı. Şöyle bir dolanıyorum Migros’un içini. 08-22 arası açıkmış. İkidir meyveli yoğurda takıldım, Danone’nin. Güzel gidiyor turlarda. Hava öylesine sıcak ki güneşte durulmuyor. Gölgeden yürüyorum sokaklarında, caddelerinde. Rüzgar da kesildi burada. Kültür Parkı denilen yeşil bir alan, suyu olmayan derenin üzerinden geçen İnkılap Köprüsü ve İnkılap Ortaokulu, saat kulesi, çarşı cami...

Sıra karın doyurmaya geldi. Köfte ve pide ağırlıklı buraları. 3 yerde de sadece kuru var bana göre. İtiraz etmiyorum. Lezzet Diyarı’nda az pilav+kuru+az yoğurt+çoban salata+su=8,5 lira tutuyor. Kuru soğan ve çay ikramları.








Emirdağ’ın yarısı, belki de daha fazlası Belçika’ya gitmiş 60’lı yıllarda işçi olarak. Bugün 200 binin üzerinde oldukları tahmin ediliyor. 50 yıldan fazla zaman geçmiş. Oranın düzeni ve olanaklarına alışmış, hatta yaşam tarzına da. Türkiye seçimleri için oy kullanırlar. Peki kime verirler? Madem o kadar seviyorsun, o zaman niye gelip burada yaşamıyor, hariçten gazel atıyorsun?

ÖE’ye dönerken bir otelden (Erenoğlu Otel) fiyat alıyorum. Hava kapamaya başladı. Bulutlar geldi. Yarın ve sonraki 2 gün sağanak yağış gösteriyor meteo. Bakalım nasıl bir yolculuk olacak?

Emirdağ yöresinde Hititler, Lidyalılar, Persler, Eski Yunanlar, Romalılar ve Bizanslılar hüküm sürdü. İlçe merkezine 13 km uzaklıkta, Hisarköy'de bulunan Amorium, ilçede bulunan en önemli tarihi yerleşimdir. Bizans İmparatorluğu hanedanlarından Amorian hanedanı, Amorium kökenliydi. Antik dönemde Aura, Roma ve Bizans dönemlerinde Amorium olarak anılan tarihi kentin kalıntıları Emirdağ'a 13 km mesafede yer almaktadır.
Amorium, Bizans İmparatorluğu'nun Anatolik Thema’sının  merkezi ve 9. yy'da Anadolu'daki muhtemelen en büyük kentti ve Arap ordularının hedefindeydi. Harun Reşit’in ikinci oğlu Mu’tasim, 838 yılında kuşattığı kenti aldı ve yıktırdı. Kent, Arapların geri çekilmesinden sonra eski canlılığını bir daha kazanamadı.

Türklerin Orta Anadolu’ya ayak basmalarının erken örneklerinden biri, Amorium’un kuşatılmasıdır. Çünkü Halife Mutasım'ın annesi Türktü, ordusu, Türk komutanları tarafından komuta ediliyordu ve büyük çoğunluğu Türk askeri kuvvetlerinden oluşuyordu.

Amorium, Malazgirt savaşı öncesinde Anadolu'ya akınlar düzenleyen Türkmen beylerinden Ahmet Şah ve Emir Afşin tarafından 1068 yılında bir süre zapt edildi. Ancak bölgeye geniş çaplı yerleşimi ve bölge nüfusunun Türkleşmesi, Anadolu Selçuklu devleti ile Bizans arasında 1116 yılında yapılan Bolybotum (Bolvadin) savaşından sonra cereyan etmiştir. Bu savaş esnasında dönemin Selçuklu sultanı Müizzeddin Melikşah'ın bir süre çekildiği Bolvadin güneyindeki dağlara Sultandağı, komutanlarından Emir Mengücek'in çekildiği dağlara ise Emirdağı ismi verilmiştir.

Sultan Abdülaziz’e atfen Aziziye ismini almıştır. İlçe 1932 yılında ise güneyindeki Emirdağı adından esinlenilerek, Emirdağ şeklinde adlandırılmıştır.


O.K. tek 50-/çift 80-










Çifteler-Kırkpınar–Emirdağ

Tur tarihi: 20 Mayıs 2016
Kat edilen mesafe: 42,35 km.
Ortalama hız: 19,3 km/sa.
Bisiklete biniş süresi 2 sa. 11 dk., dışarıda geçen süre 2 sa. 23 dk.  
En yüksek sıcaklık 29 ˚C, en düşük 16 ˚C, ortalama 24,1 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 303 m, kaybı (iniş) 207 m.
En düşük irtifa 868 m., en yüksek 1010 m.

Garmin yol bilgileri Çifteler–Emirdağ         

Tur bilgisi: İlk 9 km’de 872 m’den 978 m’ye çıkılıp sonra 930 m’lerde seyreden yol 31. km’de 1100 m’ye çıkıyor ve sonra 930 m’ye inip 980 m’de sonlanıyor. Yol hafif çıkış ve inişlerle, asfalt ve güvenlik şeridi var.

Emirdağ ÖE 0272-4412341






















Emirdağ    


Saat Kulesi, Emirdağ





İnkılap Ortaokulu, Emirdağ


Kültür Parkı, Emirdağ






Çarşı Cami, Emirdağ


Çarşı Cami içi, Emirdağ



Lezzet Diyarı, Emirdağ
















         























12. gün (devamı) Emirdağ–Çay – 10. gün (öncesi) Sivrihisar–Çifteler