20 Ağustos 2017

[bisikletle]Türkiye: Çoruh Nehri Boyunca (Sivas II) -A-

19 Ağustos 2017, Cumartesi / Sivas II (20. gün) -A-

Hazırlanmak zorunda olmadığım bir gün. Yediye kadar uyudum, ohh mis gibi. Kahvaltıya inmeden tabletten günün haberlerine bakıyorum. Almanya artık ağzını RTE’ye karşı açtı. Bu ilişkiler kolay kolay düzelmeyecek. RTE zaten düzelmesini istemiyor, gererek tribünlere oynuyor, iç siyasete malzeme yapıyor.

Akın motosiklet kazası geçirmiş, bacağını kırmış. WA’dan foto yollamış. Geçmiş olsun için arayıp meseleyi dinliyorum. Daha üç ay önce dizinden ameliyat olmuştu, bu durum pek iyi olmadı. Mecburen yatacak alçılı bacakla. Abi bir kurşun döktür, nazara geldin.

Yakındaki fırından bulursam değişik ekmek alayım. Çok kötü genelde ekmekler, ÖE’de de otelde de. Sünger gibi, beyaz undan yapılmış. Gerçi fırında pek bir şey yoktu ama yanındaki pideciden katmer ve lavaş alıp ÖE’ye döndüm. Kahvaltı salonu geceki düğün düzeninde, yuvarlak masalar ve kurdeleli sandalyeler. Anlaşılan bu düğün olayı sürecek, düzeni bozmak istemiyorlar. Güzelce kahvaltımı ediyorum, çeşitler kısıtlı olsa da. Açık(ımsı) büfe durumları. Kahvaltı sırasında Yurtiçi Kargo’dan telefon geliyor, gözlük gelmiş. Harika. Çok da yakında Kongre Şubeleri. 

Omuz çantamı kapıp Sivas’ın geri kalanını görmek üzere çıktım. Önce gözlük sonra Sivas Kalesi. Saat 10 olmuş bile. Güneş  şimdiden yakıyor. Gölgeden yürümekteyim. Yürüdükçe de Sivas’ı tanımaya devam ediyorum. Dün buradan geçmiştim, evet şuraya dönmüş, bu binayı görmüştüm... Şimdi nerede olduğumu daha iyi anladım. Aslında büyükçe bir daire içinde dolanıp durmaktayım.

Kaleye tırmanılıyor. Bir park, fıskiyeler çimleri sulamakta. Çay bahçesi, düğün salonu..., eeee kale nerede? Kale male yok, yalanmış Sivas Kalesi. Bir zamanlar olup olmadığını da anlayamadım cevaplardan. Adı var kendi yok. Pek yakışmadı. Ne diye çıkartırsın ki milleti? Hiç bir yerde de yazılmamış bu durum.

Sivas Kalesi. Yapıldığı tarih kesin olarak bilinmemektedir. Roma, Bizans, Danişmend, Selçuklu, Kadı Burhaneddin Devleti ve Osmanlı dönemlerinde tamir edildiği kaynaklarda yazılıdır. Aşağı ve yukarı kale olmak üzere iki kısımdır. Aşağı kalenin çevresi 7500 m, yüksekliği 25 m'dir. Kesme taşla inşa edilen sur duvarları, kuleleri ile Kayserikapı, Palaş, Tokmakkapı, Cancun ve Salpur gibi şehri giren kapıları mevcuttu. Yukarı Kale ise; şimdiki Kale Park diye tabir edilen yerdir. Çelebi Sultan Mehmed tarafından büyük çapta onarılan kalede; sur duvarları, iki kapısı, üzerinde bir camii, zahire ambarları, sarnıç ve cephaneliği bulunmakta idi. Her şeyi ile mükemmel olan kaleden bugüne hemen hemen hiç iz kalmamıştır.

Tanju’nun yaş günü, uyanmıştır, arıyor kutluyorum. Biraz da laflıyoruz. Çeşme’de yazlıkta. Güzeldir şimdi orası, deniz kenarı, püfür püfür...

Kale sonrası yakındaki iki konağı görmek üzere elimdeki haritadan yön bulma arayışındayım. Osman Ağa Konağı lokanta olmuş, millet kahvaltıya gelmiş, oldukça dolu. Abdi Ağa Konağı belediye tarafından müze olarak kullanılıyor. Girip gezebiliyorsun. O günün eşyaları ile dolu ve mekanların kullanım amaçları kapılarında belirtilmiş. Etnografya durumları yani. İyi bir fikir sahibi oluyorsun konak yaşamına dair. 

Abdi Ağa Konağı. 1830 yılında Geç Osmanlı mimarisi üslubunda yapılmış, tipik bir geleneksel Türk evidir. Sivas'ın köklü ailelerinden Rahat oğullarının soyundan Abdi Ağa tarafından yaptırılmış ve ailenin temsilcisi Yücel Mutlu tarafından Sivas Belediyesine bağışlanmıştır

Tarihi konak, 12 odadan meydana gelip, 2 kattan oluşur. Üst katında mutfak, büyük salonlu iki misafir odası, iki büyük hol, 2 oturma odası ve bir yatak odası bulunmakla beraber alt katında ise iki oturma odası, bir büyük mutfak, mahzen ve kömürlük mevcuttur. 

Yürümeye devam, yürüdükçe etrafımı tanıyor yönümü daha iyi belirleyebiliyorum. Ulu Camii, genelde sade yapılarıyla dikkat çekerler. Buradaki de öyle. Yalın bir mimari. Cenaze var bahçesinde, kalabalık. 

Ulu Camii. Sultan Alaaddin tarafından vakfedilen camii bir Danışmentler mimarisidir. Bina kesme taştan, minaresi tuğladan yapılmıştır. Bina normal olarak 3-4 metre çukurda ve 58x35 m ebatlarındadır. Minarenin kapısı cami içine açılmaktadır. Minarenin kaidesinde ve gövdesinde boydan boya hasar (yıldırım çarpması) mevcuttur. Caminin tavanı ahşap kirişlemeye benzetilen betonarme döşeme ile kaplıdır. Üzeri çatı ve bakır kaplamadır. İç Anadolu’nun en büyük camilerindendir. Minaresi kendi eksenine göre 25 derece eğik durumdadır.

Sivas’ın güzel tarafı çok yerde çeşme olması, suları da soğuk, içiliyor. Bir de ne çok pide fırını var, katmerci. Her adım başı.

İhramcızade Kültür Merkezi el sanatlarının uygulandığı (minyatür, tezhip, ebru, hüsn-ü hat, ahşap işleme vb) ve satıldığı atölyelerden oluşuyor. Meraklısına güzel işler var. Subaşı Hanı, dün de geç saatte girmiştim, kuruyemişçilerin toplandığı bir han. Şıracılar Çarşısı olarak da bilinmekte. Güzel bir yer. Ortadaki havuzda kayısılar yıkanıyordu. Bu işin nasıl, hangi şartlarda yapıldığına tanık oluyorum. Hepsi göz nuru el emeği :))

Subaşı Hanı. Sivas Valisi Sinan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yapım tarihi kesinlik kazanamamakla beraber, Sinan Paşa’nın 1525 yılında öldüğü dikkate alınacak olursa, hanın XVI. yüzyılın ilk yarısında yapıldığı sanılmaktadır.

Yapımından sonra çeşitli onarımlarla orijinalliğinden kısmen uzaklaşan han, kesme taştan iki katlı olarak yapılmıştır. Alt kat yuvarlak kemerler halinde dışa açılmış ve buraya dükkânlar yerleştirilmiştir. İkinci katın sonraki yıllarda yapıldığı, yapı malzemesi ve her iki katın uyumsuzluğundan anlaşılmaktadır.

Blogspot sınırlı alan tanıdığından günün gezi notları bölünmek zorunda kalınmıştır. Devamı var.


Ahi Emir Ahmetbin Zeynel Türbesi


Kurşunlu Hamam


Kurşunlu Hamam içi



Ahi Emir Ahmetbin Zeynel Türbesi


Kaleden Sivas

Osman Ağa Konağı 

Abdi Ağa Konağı 



Bekleme Salonu




Köşk Odası


Misafir Odası


Oturma Odası


Kızlar Sekisi


Baş Oda



Yatak Odası


Servis Mutfağı


Ulu Camii    


Ulu Camii; minaresi kendi eksenine göre 
25 derece eğik durumdadır 

Ulu Camii içi    


İhramcızade Kültür Merkezi 

İhramcızade Kültür Merkezi içi 


Subaşı Hanı içi   


Paşa Camii 

Meydan Camii 


Meydan Camii içi 


Meydan Hamamı


Meydan Hamamı içi




Blogspot sınırlı alan tanıdığından günün gezi notları bölünmek zorunda kalınmıştır. Devamı için lütfen tıklayın