11 Ağustos 2016

113 Yıllık Bir Efsane – Tour de France

L’Équipe ismini hiç duydunuz mu? Tamamen spor haberlerine ayrılmış bir gazete bu, Fransa’nın en çok satan gazeteleri arasında yer alıyor ve tam 113 yıldan bu yana da basılıyor. 1903 yılında L’Auto ismiyle yayın hayatına başlayan gazete, ilgi çekmek ve satışları artırmak için bir bisiklet yarışı düzenlemeye karar veriyor. Bu şaşırtıcı bir karar değil, zira gazetenin baş editörü Henri Desgrange, ödüller kazanmış bir bisiklet yarışçısı. Desgrange, yarışı tüm ayrıntıları ile planlıyor: 35 gün sürecek bir yarış bu ve Paris – Liyon – Marsilya – Bordo – Nantes ise etaplarını oluşturuyor.  Tüm gece bisiklet sürmek ve sadece öğle zamanları dinlenmek ise şartları arasında yer alıyor. Bu koşullar çoğu bisikletçi için biraz “aşırı” olduğundan, yarışa sadece 15 kişi katılmak istiyor! Yılmayan Desgrande, koşulları biraz yumuşatıyor: yarışın süresini 19 güne düşürüyor ve günde 20 kilometre bisiklet kullanmayı yeterli hale getiriyor. Ödül ise 12.000 frank – o dönemde fabrika işçilerinin aylık 100 frank kazandığı düşünüldüğünde, yarış oldukça ilgi çekiyor.

Tour de France’a Kimler Katılabilir?

UCI Road License (Uluslararası Bisiklet Federasyonu Yol Yarışı Lisansı) sahibi her bisikletçi, Tour de France’a katılabilir. Ancak rakiplerin profesyonelliği ve destek ekiplerinin sayısı dikkate alındığında, tek başına katılan bir yarışçının kazanma olasılığı bulunmuyor.












İlk Tour de France yarışına 800 kişi katılmasına rağmen, sadece 60 tanesi profesyonel bisikletçi unvanını taşıyor. Kalan 740 kişi, ödülün çekiciliğine kapılmış amatörlerden oluşuyor! Yarış, 1 Temmuz 1903’de ve saat 15.16’da, Montgeron kasabasında yer alan Café Reveil-Matin önünden başlıyor. Dördüncü etaba, sadece 24 yarışçı ulaşabiliyor – kalan tüm yarışçılar pes ediyor. Tour de France’ın ilk galibi ise Maurice Garin isminde profesyonel bir bisikletçi, tüm etapları 64 saat 47 dakika 22 saniyede tamamlıyor. (Yarış boyunca ortalama sürüş hızı, saatte 25 kilometreye denk geliyor.)

Tour de France’a Nasıl Katılırsınız?

Teoride UCI lisansı sahibi bir bisikletçi olmanız yeterli olsa da, profesyonel bir bisiklet takımının üyesi olmanız gerekiyor. Aksi takdirde, yarışta “yer kalmadığı” gerekçesiyle başvurunuz reddediliyor. Özetle, kurallar buna izin verse de, pratikte bir takımın üyesi olmayan bisikletçiler yarışa katılamıyor.












23 Gün, 3.500 Kilometre

Tour de France, o günden bu yana kesintisiz bir şekilde devam ediyor ve tüm dünyadan profesyonel bisikletçileri ağırlıyor. Yarışa şimdiye dek tek bir kez ara verilmiş, o da Almanların 2. Dünya Savaşı sırasında Fransa’yı işgal etmelerine denk geliyor. “Etaplı bisiklet yarışı” klasmanının mucidi de bu yarış, zira bisiklet sporu o dönemlerde pek ciddiye alınmıyor. Tour de France bu bakımdan bisiklet sporunun tanınmasını ve bir spor dalı olarak ciddiye alınmasını da sağlıyor. Yarışın formatı ise zaman içinde değişiyor: ilk ortaya çıktığında Fransa’nın coğrafi sınırları etrafında dolaşırken, günümüzde komşu ülkeler içerisinden de geçiyor. Aynı şekilde, eskiden herkes kendi adına yarışırken artık takımlar halinde yarışa katılmaya da izin veriliyor. Tour de France rotası hemen her yıl değişse de, süresi ve kat edilen mesafe hep aynı kalıyor: yarış, 23 günlük bir süre boyunca toplam 3.500 kilometrenin bisiklet üzerinde tamamlanmasını gerektiriyor.












Tour de France Kuralları Nelerdir?

Bir takım olarak, 3.500 kilometrelik parkuru mümkün olan en kısa sürede tamamlamanız gerekiyor. Dışarıdan yardım almanız söz konusu bile değil, sadece destek ekiplerinin su ve gıda yardımı yapmasına izin veriliyor. Elektronik cihazlar kullanmak, haksız rekabet yaratabilecek özellikte bir bisiklet veya ekipman kullanmak ve doping almak yasak – aksine hareket etmek, sadece Tour de France’dan değil, dünya çapındaki tüm yarışlardan diskalifiye edilmenize neden oluyor. Kask kullanmak ise zorunlu tutuluyor.

Bir UCI lisansı sahibiyseniz, halen bireysel olarak yarışa katılmanız mümkün ama Tour de France artık sponsorlu takımların mücadele ettiği bir yarış ve her takım 20 – 22 kişiden oluşuyor. Bunlardan sadece 9 tanesi yarışçı, geri kalanlar ise destek ekipleri olarak çalışıyor. Dolayısıyla, bireysel bir yarışçının katılması halen mümkünse de, kazanmasına hiç ihtimal verilmiyor. Tour de France, bir bisikletçinin kelimenin gerçek anlamıyla şampiyon olabileceği bir yarış ve onu kazanmak, profesyonel kariyerin zirvesi sayılıyor. Dolayısıyla, sadece “en iyiler” Tour de France’da mücadele ediyor.

Tour de France Rotaları Nerelerden Geçiyor?

Tour de France yarışlarının rotaları, her yıl bir öncekinden farklı oluyor. Dolayısıyla bu sorunun sabit bir cevabı yok. Örneğin 2016 Tour de France yarışı 21 etaptan oluşuyor ve tüm Fransa’yı baştanbaşa dolaşıyor, hatta İsviçre’den dahi geçiyordu.










Tour de France Doping Skandalları

Bu denli köklü bir yarışın kendi “dramlarını” yaratmasını normal karşılamak lazım, nitekim dünya çapında tanınan bisikletçilerden doping skandallarına kadar Tour de France’de kendi payına düşeni alıyor. Üstelik bu durum sandığınızdan daha eskiye dayanıyor: doping almakla suçlanan ilk isim Henri Pélissier – 1924 yılındaki yarışın galibi, tüm etaplar boyunca kokain, kloroform, striknin, aspirin ve “at dopingi” kullandığını yıllar sonra itiraf ediyor. 1967 yılında yarışçı Tom Simpson doping amacıyla amfetamin kullandığı için bisiklet üzerindeyken ölüyor. 1998 yılında yarışçı Willy Voet büyüme hormonları, testosteron ve amfetamin dolu bir çantayla yakalanıyor. (Bu çantanın bisikletin üzerinde olduğunu da belirtelim!) Ancak bu skandalların belki de en ünlü ismi Lance Armstrong. 2005 yılında, 1999'daki yarışta doping kullandığı ortaya çıkan Armstrong, durumu kabul ediyor ve dünya çapında herhangi bir yarışmaya girmesi yasaklanıyor. (Merak etmeyin, talk show programlarını dolaşıp kitaplar yazarak bisiklet yarışçılığından daha fazla para kazanıyor!) Michael Rasmussen de yarıştan diskalifiye edilen bir diğer ünlü isim, zira doping testlerine girmeyi reddediyor. Neyse ki 2012 yılından bu yana herhangi bir doping skandalı yaşanmıyor. Nitekim 2016 Tour de France galibi Chris Froome, şampiyonluğu tam anlamıyla “bileğinin hakkıyla” elde ediyor.

Tour de France Yarışının En Ünlü İsimleri

Tour de France yarışının en ünlü isimleri, ne yazık ki aynı zamanda doping skandallarının aktörleri olmaları ile tanınıyor: Lance Armstrong ve Michael Rasmussen. Bir skandala karışmamış başarılı isimlere örnek olarak ise Mark Cavendish, Peter Sagan ve Marcel Kittel verilebilir.


Haber için Engin’e teşekkürler.